İsa dağdan inince büyük bir kalabalık O'nun ardından gitti. 2Bu
sırada cüzamlı bir adam yaklaşıp O'nun önünde yere kapanarak,
«Rab» dedi, «eğer istersen beni temiz kılabilirsin.»
3İsa elini uzatıp adama dokundu, «İsterim, temiz ol!» dedi.
Adam hemen o anda cüzamdan temizlendi. 4Sonra İsa adama, «Sakın
kimseye bir şey söyleme!» dedi. «Git, kâhine görün ve cüzamdan
temizlendiğini herkese kanıtlamak için Musa'nın buyurduğu adağı
sun.»
5-6İsa Kefernahum'a varınca bir yüzbaşı O'na gelip, «Ya Rab»
diye yalvardı, «felçli uşağım korkunç acılar içinde evde
yatıyor.»
7İsa, «Gelip onu iyileştireceğim» dedi.
8Ama yüzbaşı, «Rab, ben layık değilim ki, çatımın altına
giresin!» karşılığını verdi. «Sen yeter ki bir söz söyle, uşağımiyileşir. 9Ben de buyruk altında bir adamım, benim de buyruğumda
askerlerim var. Birine, `Git' derim, gider; bir diğerine, `Gel'
derim, gelir; köleme, `Şunu yap' derim, yapar.»
10İsa, duyduğu bu sözlere hayran kaldı. Ardından gelenlere,
«Size doğrusunu söyleyeyim» dedi, «ben böyle imanı İsrail'de
kimsede görmedim. 11Size şunu söyleyeyim, doğudan ve batıdan
birçok insan gelecek, Göklerin Egemenliğinde İbrahim, İshak ve
Yakup'la birlikte sofraya oturacaklar. 12Ama bu egemenliğin asıl
mirasçıları dışarıya, karanlığa atılacak. Orada ağlayış ve diş
gıcırtısı olacaktır.» 13Sonra İsa yüzbaşıya, «Git, inandığın gibi
olsun» dedi.
Ve uşak o anda iyileşti.
14İsa Petrus'un evine geldiğinde, onun kaynanasının ateşler
içinde yattığını gördü. 15İsa kadının eline dokununca ateşi
düşüverdi. Kadın kalkıp İsa'ya hizmet etmeye başladı.
16Akşam olunca cine tutsak birçok kişiyi kendisine getirdiler.
İsa onlardaki kötü ruhları bir sözle kovdu, hastaların hepsini
iyileştirdi. 17Bu, Yeşaya peygamber aracılığıyla bildirilen şu
sözün yerine gelmesi için oldu:
«Zayıflıklarımızı O kaldırdı,
hastalıklarımızı O yüklendi.»
18İsa, çevresindeki kalabalığı görünce gölün karşı yakasına
geçilmesini buyurdu. 19O sırada din bilginlerinden biri gelip
O'na şöyle dedi: «Öğretmenim, nereye gidersen, senin ardından
geleceğim.»
20İsa ona, «Tilkilerin ini, gökte uçan kuşların yuvası var, ama
İnsanoğlu'nun başını yaslayacak bir yeri yok» dedi.
21Bir diğer öğrencisi İsa'ya, «Rab, izin ver de önce gidip
babamı gömeyim» dedi.
22İsa ona, «Sen ardımdan gel» dedi. «Ölüleri bırak, kendi
ölülerini kendileri gömsünler.»
23İsa kayığa binince, ardından öğrencileri de bindi. 24Gölde
ansızın büyük bir fırtına koptu. Öyle ki, dalgalar kayığın
üzerinden aşıyordu. İsa ise uykuya dalmıştı. 25Öğrenciler gidip
O'nu uyandırarak, «Rab, kurtar bizi, batıyoruz!» dediler.
26İsa, «Ey imanı kıt olanlar, neden korkuyorsunuz?» dedi. Sonra
kalkıp rüzgârı ve gölü azarladı. Ortalık sütliman oldu.
27Hepsi hayret içinde kaldı. «Bu nasıl bir adam ki, rüzgâr da
göl de O'nun sözünü dinliyor?» dediler.
28İsa gölün karşı yakasında Gadaralıların memleketine
vardığında, cine tutsak iki kişi mezarlık mağaralardan çıkıp O'nu
karşıladı. Bunlar öyle tehlikeliydi ki, o yoldan kimse
geçemiyordu. 29İsa'ya, «Ey Tanrı'nın Oğlu, bizden ne istiyorsun?»
diye bağırdılar. «Buraya, zaman dolmadan bize işkence etmeye mi
geldin?»
30Onlardan uzakta otlayan büyük bir domuz sürüsü vardı. 31Cinler
İsa'ya, «Bizi kovacaksan, şu domuz sürüsüne gönder» diye
yalvardılar.
32İsa onlara, «Gidin!» dedi. Cinler de adamlardan çıkıp
domuzların içine girdiler. O anda bütün sürü dik yamaçtan aşağı
koşuşarak göle atlayıp boğuldu. 33Domuzları güdenler ise kaçıp
kente gittiler. Cinli adamlarla ilgili haberleri dahil, olup
bitenlerin hepsini anlattılar. 34Bunun üzerine bütün kent halkı
İsa'yı karşılamaya çıktı. O'nu görünce bölgelerinden ayrılması
için yalvardılar.