Gölün karşı yakasına, Gerasalıların memleketine vardılar. 2İsa
kayıktan iner inmez, kötü ruha tutsak olan bir adam mezarlık
mağaralardan çıkıp O'nu karşıladı. 3Mezarların içinde yaşayan bu
adamı artık kimse zincirle bile bağlı tutamıyordu. 4Birçok kez
zincirler ve ayak köstekleriyle bağlandığı halde, zincirleri
koparmış, köstekleri parçalamıştı. Hiç kimse onunla başa
çıkamıyordu. 5Gece gündüz mezarlarda, dağlarda bağırıp duruyor,
kendi kendini taşlarla yaralıyordu.
6Uzaktan İsa'yı görünce koşup geldi, O'nun önünde yere kapandı.
7Yüksek sesle haykırarak, «Ey İsa, yüce Tanrı'nın Oğlu, benden ne
istiyorsun? Tanrı hakkı için sana yalvarırım, bana işkence etme!»
dedi. 8Çünkü İsa, «Ey kötü ruh, adamın içinden çık!» demişti.
9Sonra İsa adama, «Adın ne?» diye sordu.
«Adım Tümen. Çünkü sayımız çok» dedi. 10Ruhları o bölgeden
çıkarmaması için İsa'ya yalvarıp yakardı.
11Orada, dağın yamacında otlayan büyük bir domuz sürüsü vardı.
12Kötü ruhlar İsa'ya, «Bizi şu domuzlara gönder, onlara girelim»
diye yalvardılar. 13İsa'nın izin vermesi üzerine kötü ruhlar adamdan
çıkıp domuzların içine girdiler. Yaklaşık iki bin domuzdan oluşan
sürü, dik yamaçtan aşağı koşuşarak göle atlayıp boğuldu.
14Domuzları güdenler kaçıp kentte ve köylerde olayın haberini
yaydılar. Halk olup biteni görmeye çıktı. 15İsa'nın yanına
geldiklerinde, önceleri bir tümen cine tutsak olan adamı giyinmiş,
aklı başına gelmiş, oturmuş görünce korktular. 16Olayı görenler,
cinli adama olanları ve domuzların başına gelenleri halka
anlattılar. 17Bunun üzerine halk, bölgelerinden ayrılması için
İsa'ya yalvarmaya başladı.
18İsa kayığa binerken, önceleri cine tutsak olan adam O'na,
«Seninle geleyim» diye yalvardı.
19Ama İsa adama izin vermedi. Ona, «Evine, yakınlarının yanına
dön» dedi. «Rab'bin senin için neler yaptığını, sana nasıl merhamet
ettiğini onlara anlat.» 20Adam da gitti, İsa'nın kendisi için neler
yaptığını Dekapolis'te duyurmaya başladı. Anlattıklarına herkes
şaşıp kalıyordu.
21İsa kayıkla karşı yakaya dönünce, çevresinde büyük bir
kalabalık toplandı. Kendisi gölün kıyısında duruyordu. 22-23Bu sırada
havra yöneticilerinden Yair adında biri geldi. İsa'yı görünce
ayaklarına kapandı, «Küçük kızım can çekişiyor. Gelip ellerini onun
üzerine koy da kurtulsun, yaşasın!» diye yalvardı. 24İsa adamla
birlikte gitti. İsa'nın ardından giden büyük bir kalabalık da O'nu
dört bir yandan sıkıştırıyordu.
25Orada, on iki yıldır kanaması olan bir kadın vardı. 26Bir sürü
hekimin elinden çok çekmiş, tüm varını yoğunu harcamış, ama
iyileşeceğine daha da kötüleşmişti. 27Kadın, İsa hakkında
anlatılanları duymuştu. Bu nedenle, kalabalıkta O'nun arkasından
gelip giysisine dokundu. 28İçinden, «Giysilerine bile dokunsam
kurtulacağım» diyordu. 29Hemen o anda kanaması kesiliverdi. Kadın,
bedeninin derinliğinde ıstıraptan kurtulduğunu hissetti. 30İsa ise,
kendisinden bir gücün akıp gittiğini hemen anladı. Kalabalığın
ortasında dönüp, «Giysilerime kim dokundu?» diye sordu.
31Öğrencileri O'na, «Seni sıkıştıran kalabalığı görüyorsun! Nasıl
oluyor da, `Bana kim dokundu' diye soruyorsun?» dediler.
32İsa bunu yapmış olanı görmek için çevresine bakındı. 33Kadın da
kendisindeki değişikliği biliyordu. Korkuyla titreyerek geldi,
İsa'nın ayaklarına kapandı ve O'na tüm gerçeği anlattı. 34İsa ona,
«Kızım» dedi, «imanın seni kurtardı. Esenlikle git. Istırabın son
bulsun.»
35İsa daha konuşurken, havra yöneticisinin evinden adamlar geldi.
Yöneticiye, «Kızın öldü» dediler. «Öğretmeni neden hâlâ rahatsız
ediyorsun?»
36İsa bu sözlere aldırmadan havra yöneticisine, «Korkma, sadece
iman et!» dedi.
37İsa, Petrus, Yakup ve Yakup'un kardeşi Yuhanna'dan başka hiç
kimsenin kendisiyle birlikte gitmesine izin vermedi. 38Havra
yöneticisinin evine vardıklarında İsa, acı acı ağlayıp feryat edengürültülü bir kalabalıkla karşılaştı. 39İçeri girerek onlara, «Niye
gürültü edip ağlıyorsunuz?» dedi. «Çocuk ölmedi, sadece uyuyor.»
40Onlar ise kendisiyle alay ettiler. Ama İsa hepsini dışarı
çıkardıktan sonra çocuğun annesini babasını ve kendisiyle birlikte
olanları alıp çocuğun bulunduğu odaya girdi. 41Çocuğun elinden
tutarak ona, «Talita kumi!» dedi. Bu söz, `Kızım, sana söylüyorum,
kalk' demektir.
42On iki yaşında olan kız hemen ayağa kalktı, yürümeye başladı.
Oradakileri derin bir şaşkınlık aldı. 43İsa, «Bunu kimse
bilmesin» diyerek onları sıkı sıkıya uyardı ve kıza yiyecek bir şey
verilmesini buyurdu.